Sepetim (0) Toplam: 0,00

Feminist Filozof Irigaray’ın Muhakkak Okumanız Gereken Kitapları

Luce Irigaray

1930 yılının 3 mayısında Belçika’da doğan Irigaray, 1955’te Louvain Üniversitesi’nde, 1961’de ise Paris Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. 1960’ların başında Fransa’ya yerleşti. Paris’te Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı olarak çalışmaya başladı. 1960’larda Jacques Lacan’ın psikanaliz seminerlerine katıldı. 1968’de dilbilim alanında doktor unvanını aldı. Kadının felsefe ve psikanalitik kuramdan dışlanışını eleştirdiği ikinci doktora tezi “Öteki Kadının Speculumu” bilim dünyasında sansasyon yaratırken Vincennes Üniversitesi’ndeki işine son verilmesine yol açtı. Avrupa’da çok sayıda konferans ve seminer verdi. Kürtaj hakkı ve gebeliği önleme konularında gösterilere katıldı. Fransa’da ve İtalya’daki feminist hareket üzerinde önemli etkileri oldu. 1982’de Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nde felsefe bölümü başkanı oldu. Şu anda Paris’te Centre National de Recherche Scientifique’te kadının ve erkeğin dili arasındaki farklılıkla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Fransız feminizminin ve Kıta felsefesinin önemli isimlerinden biri olan Irigaray, ayrıca felsefe, psikanaliz ve dilbilim alanlarında disiplinlerarası çalışmalar yapıyor.

Ateşi Paylaşmak

İnsanın hakikati; özlem duyduğu mutlak, gerçek tutkularıyla örtüşür mü? Doğal enerjisini yitirmiş bugünün insanı robottan farklı bir şey midir? İhtiyaçların şekillendirdiği bir kültür yerine arzuların inşa ettiği bir kültürü yaratmamız gerekmez mi? Başka bir tene açılmamızı sağlayan nedir?
Yalnızca yerküreyi değil, içsel ağlarımızı örgütleyen de elementlerdir. Örneğin ateş her şeyden öte arzuyla ilgilidir. Çiçeklenebilmemiz, insanlığımızı paylaşabilmemiz için kabullenmemiz ve beslememiz gereken enerji ve devinimdir. Aynı zamanda arzu, bizim iç ateşimiz, iç güneşimizdir. Arzu sayesinde her birimizdeki sonsuzluk, sonluluğun içinde düşünülebilir ve deneyimlenebilir hâle gelir. Ancak görünen o ki ateş hiçbir zaman paylaşılmamış. Savaşçıl erkek tanrılar tarafından çalınmış ve az çok yapay dünya üretme çalışmalarının hizmetine sunulmuştur.
Çağdaş filozof ve psikanalist Luce Irigaray bu kitapta, arzu, öteki ve mutlak bağlamında bir duyusallık diyalektiği okuması sunuyor.

Başlangıçta Kadın Vardı

Filozof, psikanalist ve dilbilimci Luce Irigaray bu kitabında dil ve söylem bağlamında Antik Yunan ustalarından günümüze dek kadının unutuluşunu ele alıyor. Başlangıçta hakikate ilham veren dişi iken, ‘usta’ bunu gizli tutar. Böylece dilin evi, bir tür mezara dönüşür. Beslendiği Tanrıçayı, doğayı, kadını unutan erkeğin oluşturduğu ‘bilgelik’ söylemi, insanlığın sürgün edilişi hâline gelir.
Erkek dille yeni bir ev kurar. Ama orada kim ikamet edecek? Kelimeler, hakikatleri ve gizemleri onları terk etmiştir. Dil artık şeyleri tek yönlü olarak sahiplenmenin, ‘erkek, elde eder’ düşüncesinden hareketle onlar üzerinde hâkimiyet kurmanın bir aracından başka bir şey değildir. Erkek, kamusal alanın efendisi hâline gelir ve yeni bir dünya yaratır; yani Batı’yı.
Batı kültürü neden Yunanistan’la başlamak zorunda? Yunanlarla başlayacak olan nedir? Acaba sürgünü, yolculuğu, evden uzaklaşmayı ifade eden, erkeğin ortaya çıkışı olabilir mi? Bu bütün kültürler için geçerli midir? Bilmek kendinden uzaklaşmayı mı gerektirir?
Tüm bu sorularla beraber bu kitap, okuru, Batı geleneği ve Antik Yunan düşüncesine yeni bir açıdan bakmaya, kendiyle yakınlık kurmaya davet ediyor.

Doğmak

Doğar, yaşar ve ölürüz. Çoğu zaman yaşama derdinden doğmayı es geçeriz. Oysa doğum, derin bir aşkınlık içerir. Yanlış doğan insan yaşam iradesini geliştirmeden ölür.
Dışarıdan dayatılan kurallar, insanı doğal kimliğinden ve dünyadaki ikametinden uzaklaştırır. İnsan doğadan uzaklaştıkça üretilmiş bir nesneye dönüşür. Oysa plasentanın yerini alan sosyokültürel temellerden ve aileden ‘kendimiz’ olarak çıkabilmenin yolu, ‘nefesimize başvurmak’tır.
Bu kitapta filozof ve psikanalist Luce Irigaray, dünyayı, kadın ve erkek arasındaki arzu ve sevgi ilişkisinden yeniden inşa etmeyi öneriyor. Bizleri, köklerimize dair bir arayışa davet ediyor. Aldığımız ilk nefesten itibaren yaşamı aktif bir fail olarak sürdürerek kendi doğumumuzu gerçekleştirmeye çağırıyor.

 

03.05.2022 | Cumhuriyet | Luce Irigaray

https://www.cumhuriyet.com.tr/galeri/feminist-filozof-irigarayin-muhakkak-okumaniz-gereken-kitaplari-1932250 



Kapat